HER DERDE DEVA… İLAÇ İLAÇ…
- Nilgün Demir
- 23 Kas 2017
- 2 dakikada okunur
Roma İmparatorluğunun izleriyle dolu İspanya'nın Castellon bölgesinde bu dönemden kalma zeytinyağı üretiminde kullanılan 2000 yıllık zeytin ağaçları..

Roma döneminde İber Yarımadası'nı bir uçtan öbür uca geçen Via Augusta yolundaki en muhteşem şey tarihi kalıntıların yanında bu asırlık ağaçlar.
Hala zeytin veren 1500-2000 yıllık zeytin ağaçlarına Valencia'nın kuzeyinde Maestrat bölgesinde rastlamak mümkün. Bin yaşını aşmış ağaçlardan toplanan zeytinlerden özel üretim yapılmakta.
Bu özel zeytinyağının ½ litresi 20-100 Euro'dan satılmakta, normal fiyatın oldukça üzerinde..

Saf sızma yağ için zeytinler toplandıkları
gün sıkılıyor.
"Bazı uzmanlar bin yılı aşkın ayakta olan ağaçlardan elde edilen yağ gövdeden su geçişinin zor olması sonucu daha tatlı olduğunu savunuyor.
Hatta “Olivio Silvestre”nin (Akdeniz'e özgü zeytin ağacı) kökeni Taş Devrine kadar dayanırken, zeytin ve yağı için ağaç yetiştirilmesi Milattan Önce 3700-3500 yıllarına dayanıyor.
İber Yarımadası'na zeytin ağacını MÖ II. yy’da Fenikeliler getirmiş. Fenikeliler bugün İspanya ve Portekiz'in bulunduğu İber Yarımadası'na zeytinyağı satıyormuş. Zeytinyağı, mutfağın yanı sıra parfüm ve ilaç yapımında, ayrıca aydınlatma amacıyla da kullanılıyormuş.
Ve bu asırlık ağaçlar İspanya’da koruma altında ancak gövdelerini sallayarak zeytin toplayan makinelerin bu ağaçlarda kullanılması yasak.
Maestrat'ta yaş almış zeytin ağaçlarının sökülüp zenginlere satılması bölgedeki ağaç sayısında önemli bir düşüşe neden olmuş. Dünyanın her tarafından zenginler binlerce Euro ödeyerek ağaçları söktürüp kendi bahçelerine dekor olarak götürüyormuş. Bu sebepten 350 yıldan fazla yaşı olan ağaçların satılması yasaklanmış.



Bizim ülkemizde de TEMA vakfı tarafından korumaya alınmış Zeytin Ağaçları var. Bir tanesini Urla ÇeşmeAltı arasında (İzmir) gördüm, bayıldım. 600 yıllık…
Çok muhteşemdi.. Zaten resimlerini sizinle paylaşıyorum.


Bir de Kos’da (İstanköy) Hipokrates’in Çınar Ağacını (Hipokrates Tree) gördüm. Bu ağacın altında dünyanın ilk büyük hastanesi “Asklepion”dan olan öğrencilerine ders anlatıyormuş, ağacın etrafı çevrilmiş ve demirlerinde Eczacı ve Doktor Amblemi (Yılan) var. Çok daha antik bir ağaç bekliyordum, ağaç beklediğim gibi değildi.. yanında Şadırvan ve Osmanlı Camii vardı. Kapısında kocaman bir asma kilit içini görmek mümkün değildi. Çok bakımsızdı, üzüldüm...

Osmanlılar her konakladıkları yere Çınar Ağacı dikiyorlarmış ve çok muhteşemler.
Bir tanesi, “Anıt Çınar Ağacı”, Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın da dikkatini çekmiş. Kanuni, Rodos Seferi sırasında ordusu ile Bozüyük civarında mola verirken, Otağı'nı bu anıt çınar ağacının altında kurdurarak burada dinlenmiş.
800 yıldır ziyaretçilerini gölgesinde ve serinliğinde ağırlamaya devam ediyor.
Yöre halkı, gövdesini ancak 15 kişinin el ele tutuşarak dolaşabildiği, dev çınar ağacının gövdesindeki oyuğun içinden geçerken tuttukları dileğin gerçekleşeceğine inanıyor.
Döneminde modern tıp olmadığı için bu çınar ağacının kabuklarından yanık, peklik ilacı
ve göz merhemi yapılırken, kökleri de yılan sokmalarına karşı panzehir olarak kullanılmış. Yakın bir zamanda sağlam bir şekilde ayakta durabilmesi için; ilk defa uygulanan bir yöntemle, ortopedik bir operasyon, gövdesi ve kolları demir çubuklarla eklemlenerek kırılarak gövdeden ayrılmaları önlendi.
“Anıt Ağaç” olarak tescillendi ve koruma altında..
Comments