ARTHUR
- Nilgün Demir
- 25 Ağu 2016
- 2 dakikada okunur
Arthur bir “paspas” değil!, bir “hareketli welcome köpeği” hiç değil, bir “kapı süsü” hiç hiç değil.. O sadece sevgi isteyen bir köpek… Bu kuçuya yapılan eziyete tahammül edemiyoruz!! Yanlış anlaşılmasın yazım, biz hayvan severiz ve bu hayvana yaptıkları eziyete dayanamıyoruz keşke ellerinden kurtarabilsek..
Rahatsız edici bir insan cinsi… Aslında beni ilgilendirmeyen bir pasaklı, ilgilenmemem lazım bana ne!! Artık bahçede, balkonda doldu, benim bahçeme taşmaya başladılar. Balkon masasında kirli bardaklarının her gün artarak 20 gün durduğu bu insanların olmaması gerekli bir şeyleri canlı hayvanları var; köpekleri..
Arthur çok sevimli bir Labrador bebekken almışlar ama daha bir yaşında değil. Kokuyor diye küçücük bir balkona atmışlar, burada da bahçeye atıldı.
Çok nadir olarak 4-5 günde bir, bazen 15-20 günde bir gezmeye çıkarılıyor. Tabii hayvan ne yapsın bahçesine yapıyor ve üstünde debeleniyor çatlayacak değil ya…
Onun bir suçu yok!! Benim ve köpeği olan tanıdıklarımın köpeği ve bahçesi neden kokmuyor. Yan tarafım sürekli çiş kokuyor, çünkü öyle bir alışkanlıkları var ki göl olana kadar sabah akşam hortuma yapışıp toprak olan bahçeyi rezil ediyorlar, ıslanınca daha kötü kokuyor. Her yer ve tabii köpek de çamur içinde o kadar ilgisizler ki köpeklerinin gölgede yattığı yerleri bile bilmiyorlar, hayvan çamurdan yatamıyor. Aklınca hiçbir şey bilmeyen çoluk çocuğun elinde köpek..
Bu bebeciği önce evde alıştırmışlar, sonra dışarı atmışlar. Şimdi bilinçsiz bir şekilde eğitmeye çalışıyorlar, geçmiş olsun o evde yaşamak istiyor. Ve hala yorucu bir inat içindeler sadece hayvanı üzüyorlar. Onlar evde yokken gündüz çok sakin, ama eve gelince oyuncaklarını taşıyor ilgi ve sevgi istiyor.
Fakat sadece iteliyorlar, bağırıp çağırıp eve giriyorlar ve 12 saat Arthur’un burnu kapıya yapışık ağlama ve bekleme süreci başlıyor, eve girmek onlarla beraber vakit geçirmek istemesi tek sebep..
Biz dayanamıyoruz içimiz parçalanıyor duyup üzülmemek için televizyonu açıyoruz camları (bu sıcakta) kapatıyoruz, buna rağmen duyuyoruz. Arthur orada ağlıyor kızım evde dayanamıyor ağlıyor, köpeğimde çok etkileniyor, Arthur çok mutsuz diye…
Zaman zaman halinden depresyona bile girdiğini görüyorum. Ama onu çok sevdiğini iddia eden anneciği ve babacığı hiç umursamıyor. Balkonda onun ağlama temposuyla
“I love you” öğretmeye çalışıyorlar. Kafamı nerelere vursam!!!!...
Pislik içinde olan bahçede köpek için tek yaptıkları sıcakta pis bir depoda inşaat malzeme artıklarının yanında duran mamasını kabına doldurmak ha bir de bir tas su koymak, o mama 24 saat orada duruyor.
Bir mama saati yok, yürüyüş saati, oyun saati yok!! Oyuncaklarını taşıyor oyun bekliyor, ilgilenen yok. Çok hareketli bir hayvanı hımbıllaştırdılar, kendilerine benzettiler.
Son olarak bir şey var; saat gece 12 civarı kapıyı açıp iyi geceler öpücüğü verip çelik kapıyı güm diye suratına kapatınca çılgına dönüyoruz, hayvan ne bekliyor.. Onlar ne yapıyor…
Comments